Haber

O ilk nefesin öyküsünü anlattılar

-İki meslektaşın yolları aynı donörde kesişti

Özlem YURTÇU KARABULUT, İnanç USTA/ İstanbul Organ Nakli Koordinatörleri Derneği (ONKOD), 3-9 Kasım tarihleri ​​arasında kutlanan ‘Organ ve Doku Bağışı Haftası’ kapsamında ‘İzin Ver Yaşat’ temasıyla Türkiye’nin en büyük yardım hareketini başlattı. ONKOD Başkanı Nilgün Bilal’in ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe, 27 ay önce akciğer nakliyle kavuşan meslektaşı Aygün Mengelli de katıldı. Mengelli ve Bilal’in yolları sadece aynı meslekte değil, aynı bağışçıda da birleşti. Mengelli hastanede ölümle mücadele ederken Bilal’in ailesinin görüştüğü donörden alınan akciğerle yeniden hayata tutundu. İki meslektaşı, Mengelli’nin nakil sonrasında aldığı ilk nefes görüntülerinin ardındaki mucizevi hikayeyi gözlerinde yaşlarla anlattı.

Türkiye’de organ bağışı bekleyen hastalar için toplumsal farkındalık ve ortak bilincin artırılması amacıyla, 3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası kapsamında Organ Nakli Koordinatörleri Derneği (ONKOD) sponsorluğunda İstanbul’da etkinlik düzenlendi. ‘İzin Ver, Yaşat’ temasıyla. En büyük uyum hareketi başlatıldı. Ülkemizde organ bağışı bekleyen hasta sayısı hızla artarken, bağış sayısının yetersizliği vurgulanıyor. 2008-2023 yılları arasında ‘hayatta iken organ bağışına razı olan’ bireylerin ailelerinin yalnızca yüzde 26’sının beyin ölümü sonrası organ toplanmasına onay verdiğine dikkat çekildi. Pandemi gibi sarsıcı süreçlerin de etkisiyle ülkemizde kadavra bağışı sayısının yıllık 234’e düştüğü açıklandı. Türkiye’nin en büyük yardım hareketi ‘Yaşasın’ temalı etkinlikte organ bağışının önemine dikkat çekilirken, tek yaşam şansı organ nakli olan hastaların yaşadıkları zorluklara da dikkat çekildi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü ve ONKOD Başkanı Nilgün Bilal, Başkan Yardımcısı Dr. Rahmi Baykan, Genel Sekreter Türkan Yılmaz Ulusoy, Yönetim Kurulu Üyeleri Aynur Gör, Dr. Ata Bozoklar ve Nezahat Bingöl’ün yanı sıra organ nakli yapılan hastalar ve yakınları da hazır bulundu. ONKOD Lideri Bilal, “Canlı nakillerde dünya 1’incisi olmamıza rağmen maalesef kadavra nakillerinde kötü durumdayız. Türkiye’de 2021 yılında 305 olan toplam kadavra bağışçısı sayısı 2022 yılında 234’e geriledi. Devamı 30 binden fazla hasta organ nakli bekliyor.” Bu rakamlar ülkemizdeki zor durumu ortaya koyuyor” dedi.

O İLK NEFESİN HİKAYESİNİ ANLATTILAR

Akciğer nakli olan Nilgün Bilal ve meslektaşı Aygün Mengelli birebir etkinlikte bir araya gelerek o sürecin detaylarını paylaştı. 27 Temmuz 2021’de Akdeniz Tıp Fakültesi Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşen donörden alınan akciğer, aynı gece Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki Aygün Mengelli’ye nakledilerek ona ikinci hayat verildi. Mengelli bu operasyonla Türkiye’nin en kısa akciğer nakli ameliyatı olarak tarihe geçti. Bilal, o gece yaşadıkları tesadüfle ilgili duygularını şu cümlelerle anlattı: “Gece ameliyathanedeydim. Donörün naaşı ameliyata hazırlanıyordu. İstanbul’dan akciğer nakli ekibi geldi. Akciğer alındı ​​ve ben de ameliyata alındım. Arkadaşlarıma organ bekleyen hastanın o an kaç yaşında olduğunu sordular, ’40’ dediler, ‘Ne güzel’. Biz ‘Bu bir genç için şans’ diye düşünürken arkadaşımız ‘Sen organ bekleyen hastayı tanımıyor musun?’ dedi. dedi. Demedim. ‘Hanımefendi’ dedi. Aygün, meslektaşınız, organ nakli koordinatörü; onu ona nakledeceğiz.’ O an dondum. Organların kime gittiğini bilmiyoruz, meslek hayatımın en duygusal anlarından biriydi. Çok özel, çok riskli ve büyük bir ameliyattır. Odama gittim. , Oturup uzun süre ağladım, sonra ‘Ameliyatın iyi geçmesi için aklını başına topla ve dua etmeye başla’ dedim. Sonuç olarak Aygün artık aramızda ve ben çok mutluyum. Bu bizim ortak hikayemiz haline geldi. Organ bekleyen o kadar çok hasta var ki. Aygün, organ nakli koordinatörü olduğu için bu akciğerleri almadı. O da diğer hastalar gibi aylarca bekledi. 11 ay sonra hastanemizden çıkan organ kendisine teslim edildi. Son derece eşit, adildir ve yalnızca bekleyen tüm hastaların tıbbi özelliklerini ön planda tutarak çalışır. Dünyanın en doğru organ nakli uyum sistemi. “Ama bağış sayımız yetersiz. Tüm hastalarımıza daha çok organ bağışı istiyoruz, Aygün’e daha fazla nefes, hayat ol diyoruz.”

“ÖLMEK İÇİN DUA ETTİĞİM GECE UYGUN ORGAN ÇIKTI”

Doğuştan akciğer hastalığı bulunan Aygün Mengelli, yıllardır organ bekleyen hastalar için çalıştı. Kariyerinin 13. yılında akciğer yetmezliği başlayınca emekli olmak zorunda kaldı ve organ bekleme listesine girmek zorunda kaldı. Artık masanın diğer tarafındaydı ve uygun organ çıkana kadar 11 ay boyunca ölümle yüz yüze yaşamak zorunda kaldı. Uygun bağışın mevcut olduğu gecenin, hayat hakkında umut verdiğini ve ölüm için dua ettiğini açıklayarak, zaman zaman gözlerinde gözyaşlarıyla şunları söyledi: “Annemin bir beyin kanaması vardı ve yoğun bakıma götürüldü 15 gün sonra vefat etti. O sırada yoğun bakıma gitmek zorunda kaldım. Ciddi bir enfeksiyon geçirdim.” Yakalandım ve durumum çok kötüleşti çünkü zaten akciğer hastalığım vardı. 17 kiloluk oksijen cihazlarıyla dolaşmak zorunda kaldım. Cihazın bir kablosu vardı ve o kablo yeterli olduğu sürece bu benim özgürlüğümdü. Annemin cenazesi için memleketime gidemedim. Yedinci gece ölmek için çok dua ettim. Çünkü benim hayatım artık. Dayanılmaz hale gelmişti, kaptığım enfeksiyondan dolayı o kadar perişan olmuştum ki nefes alamıyordum. O gece başıma bir şey geleceğini biliyordum. Uyumak için yatağıma girdim, 5 dakika sonra hastanedeki koordinatörüm aradı ve ‘Size Antalya’dan organ gönderildi’ dedi. O şokla istemediğimi söyledim. Eşim telefonu açtı. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi hazırlanmaya başladım, daha önce yazdığım vasiyeti masanın üzerine koydum, kedime mama verdim ve ‘cenaze evi dağınık olmayacak’ diyerek evi topladım. Öleceğimi düşünerek ameliyata girdim. Organ nakli koordinatörü olduğunuzda sürecin risklerini de biliyorsunuz. Gözlerimi açtığımda doktorum ve koordinatörüm yanımdaydı. Doktorum bu ameliyatın Türkiye’de rekor olduğunu söyledi. Öldüğümü ve cennete gittiğimi düşündüm. İki saat sonra cihazı bırakıp ilk nefesimi aldım. İlk sözüm “Annemin yanına gidemedim” oldu.

“SON NEFESİME KADAR SİZLERE ORGAN BAĞIŞINI ANLATACAĞIM”

Yaşadığı zorlu süreci atlattıktan sonra aklı başına geldiğinde ikinci kez doğduğunu hisseden Mengelli, “Aklıma gelir gelmez verdiğim söz şuydu: Eğer yaşıyorsam, Allah’ın benden istediği bir şey var. Bu topluma bir şeyler yapmalıyım, yaşamanın bir anlamı olmalı. Ölene kadar ölmeyeceğime kendime söz verdim.” Nefesim kesilinceye kadar size organ bağışını anlatacağım. Ayrıca çok ilginç bir şey söyleyeceğim; Donörümün doğum gününü biliyorum. Kardeşimin nişan töreni bağışçımın doğum gününe denk geliyordu ve o gün herkes çok mutluyken ben çok ağladım. Çünkü bağışçım olmasaydı kardeşimin evlendiğini göremeyecektim ve anneme anlatacaktım. “Sözümü yerine getiremezdim” diyerek sözlerini tamamladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu